Semerkand Dergi Sayı: 302 - Şubat 2024
Konuştuklarımız, Yazdıklarımız, Paylaştıklarımız
Semerkand Dergisi, Şubat sayısında “Konuştuklarımız, Yazdıklarımız, Paylaştıklarımız” başlıklı ayın konusuyla okuyucusu ile birlikte.
Mustafa Özen’in kaleme aldığı yazı, diğer azalarımız kadar hatta daha fazla günaha sebep olabilecek ya da sevap kazandırabilecek olan “dilimiz” ile ilgili.
Yazı, ısrarla ağzımızdan çıkacak her kelimeye dikkat etmemiz gerektiğini vurgulayan muhtelif ayet-i kerime ve hadis-i şerifleri hatırlatarak başlıyor.
Nefs özü itibari ile cahil ve zalimdir. Dolayısıyla yazıda çoğu kez farkında olmadan dilimizle düştüğümüz başlıca “yalan”, “iftira”, “gıybet”, “koğuculuk (nemime)” gibi günahların ve başka günahların detaylı açıklamaları var.
Ayrıca yazı, yalnızca konuşarak işlediğimiz günahları anlatmıyor. Sosyal medyada yazdıklarımıza ve paylaştıklarımıza da dikkat çekiyor.
Yazar, “Yazmak konuşmak gibidir” şer’î kaidesini hatırlatarak bugün sosyal medyada birine klavye üzerinden dil uzatmanın ya da izinsiz görüntüler paylaşmanın dil ile işlenen günahlar altına gireceğini ve hiçbir bahaneyle bu günahlardan sıyrılamayacağımızı belirttiği kısımlar da yazının önemli kısımlarından.
Ayın konusunda dikkat çeken bazı satırlar şunlar:
“Günümüzde kalem ve kâğıdın yerini artık elektronik iletişim cihazları almıştır. Herkesin internet bağlantılı bir cihazı vardır ve bununla ya kendisi bir şeyler yazar veya başkalarının yazdıklarını beğenir ve paylaşır. Bunları yapmakla kendisine sanal olarak irtibatı olan herkesle adeta konuşmuş olur.
Basılı yayınlarda da durum böyledir. Mesela siz bu dergideki yazıları okurken aslında yazarlar sizinle sohbet etmektedir. İnsan yazarken sanki parmağının ucundaki dili ile konuşur. Vaaz, nasihat gibi hayırlar yanında gıybet, iftira, hakaret gibi günahlar da artık bu yollarla işlenmektedir.
Durum böyle olunca “İnsan hiçbir söz söylemez ki, yanında onu gözetleyen, yazmaya hazır bir melek bulunmasın.” (Kâf 18) ayetinde bahsedilen meleğin, yazdıklarımıza da vâkıf olduğunu kabul etmek gerekir. Böylece konuştuklarımızdan sorumlu olduğumuz gibi yazdıklarımızdan da sorumlu olduğumuz ortaya çıkar.”
“Hayâ Örtüsü” başlıklı başyazı bu ay; bir müminin en önemli güzel ahlâklarından biri olan hayâ ile ilgili.
Yazı, İslâm’ın insanın içini, dışını ve bütün hayatını inşa ve ihya ettiğini hatırlatıyor. Bu inşa ve ihya sürecinde hayânın insana neler kattığını, kimden nasıl hayâ edeceğini ayet-i kerime ve hadis-i şeriflerden örneklerle anlatıyor.
Semerkand Dergisi’nde ayrıca İbrahim İmamoğlu’nun “Allah’ın İpine Sarılmanın Anlamı”, Nejdet Aslan’ın “Nereye Yakın?”, Abdurrahman Mıhçıoğlu’nun “Kişiye Özel Ameller”, Hüseyin Hilmi Arslan’ın “Unutmak”, Hidayet Işık’ın “Yahudilik’te Vaad Edilmiş Topraklar”, Ali Yurtgezen’in “Sanat Ne, Sanatçı Kim?” başlıklı yazıları da bu ayın dikkat çeken yazılarından.
“Hal Dili”, “Takvim”, “Derviş Bohçası”, “Nasihatler”, “Güldeste”, bu ay başladığımız “Altın Silsile”, “Saâdet Asrı’ndan”, “Hikmet”, “Tavan Arası”, “Dünya Hali”, “Tencere” köşeleri de farklı konularıyla okurların huzurunda.