Semerkand Dergi Sayı: 296 - Ağustos 2023
Semerkand Dergisi, Ağustos sayısında "İffet ve Hayâ” başlıklı ayın konusuyla okuyucusu ile birlikte.
Nuri Keskin’in kaleme aldığı yazı, hayatımızdan gittikçe eksilen iffet ve hayâ kavramıyla ilgili.
İkisi de davranışlarımızdan sözlerimize, düşüncelerimizden kazanıp harcadıklarımıza kadar hayatımızın her alanını kuşatan bir kavram.
Yazı, bu iki kavramın önce anlam daralmasına uğradığını, sonra nefsaniyet merkezli hâkim kültürün etkisiyle toplumun zihin dünyasından uzaklaştığını örneklerle açıklıyor.
Yazının özellikle dikkat çektiği husus ise şu: İffet ve hayâ bir mümin için olmazsa olmaz iki ahlâkî erdemdir. Ayet-i kerime ve hadis-i şeriflerin bildirdiği hakikatlere göre bu erdemlerin kaybı veya eksikliği yalnızca kişiyi değil, bütün toplumu helâke sürükleyebilir.
Ayrıca "Mümin erkeklere söyle” ara başlığı altında iffet ve hayâ kavramlarını sadece kadınla bağdaştırmanın yanlış olduğunu ve hiçbir dinî dayanağının olmadığını vurgulaması da yazının en çarpıcı kısımlarından.
"Kalbin iffeti”, "Mümin erkeklere söyle”, "Dil ve düşünceden başlayarak”, "Reyting uğruna”, "İstemekten hayâ etmek”, "İffetli bir nesil için”, "Terbiye ailede başlar” başlıkları ile ön plana çıkan ayın konusunda dikkat çeken bazı satırlar şunlar:
"İffet kavramı bugün sadece kadınla bağdaştırılıyor. Oysa bunun dinî bir dayanağı yok. Kur’an-ı Kerim’de ve Sünnet-i Nebevî’de gözleri haramdan koruma, zinadan kaçınma ve iffeti koruma hususunda cinsiyet ayrımı bulunmuyor; kadın ve erkek eşit derecede sorumlu tutuluyor.
(…) Nefsin arzularıyla çepeçevre kuşatılmış bugünün insanının kendisini koruyabilmesi, ancak Rabbi’ne sığınıp iffeti kalkan haline getirmekle mümkün. Hayatın tek amacını haz olarak öne süren hâkim kültüre rağmen hayâ ve iffetiyle yaşamak isteyen müminler, özellikle mümin gençler Hz. Yusuf aleyhisselamı hatırına getirmeli. Onun iffetli ve ihlâslı tutumunu kuşanarak haramlardan kaçınmalı ve böylece peygamber ahlâkını hayatına taşımalı.
(…) Toplumun ahlâkî değerlerine savaş açmış, sadece nefsi yücelten bir medya var önümüzde maalesef. Fakat bunun tersi de mümkün. Zor ama mümkün. Sadat-ı Kiram’a bakınca görüyoruz bunu. İnternet, televizyon, basılı yayın, radyo… Bütün bu medya araçlarının hayır yolunda kullanılabileceğini, kirleten değil temizleyen, vakit öldüren değil vaktin kıymetini öğreten olabileceğini anlıyoruz.”
Başyazarımız Muhammed Mübarek Elhüseyni’nin bu ay "İbadetle Gelen Huzur” başlıklı yazısında ele aldığı konu; Müslümanın nefsiyle mücadelesinde önemli bir yeri olan ve hakiki huzurun anahtarı ibadetler.
Yine başyazıda Temmuz ayında âhirete irtihaliyle sevenlerini derin bir üzüntüye sevk eden Gavs-ı Sânî Şeyh Seyyid Abdülbâkî el-Hüseynî hazretlerinin taziyesi ile ilgili metin, ayrı bir yazı hâlinde Gavs-ı Sânî hazretlerinin biyografisi ve kendi eseri "el-Minhâcü’s-Senî” kitabından Nasihatler bölümü de bu ayki yazılar arasında.
Semerkand Dergisi’nde ayrıca Nejdet Aslan’ın "Meclis Hürmeti”, Sıtkı Çoban’ın "Âhiret İnancı”, İhyâu Ulûmi’d-Dîn’den uyarlanan "Kalp ve Namaz”, Abdülkadir Alioğlu’nun "Öyle Bir Gün ki”, Ali Yurtgezen’in "Tehlikenin Farkında mıyız?”, Hüseyin Hilmi Arslan’ın "Adsız”, Atilla Pamirli’nin "Gücü Doğru Anlamak” başlıklı yazıları da bu ayın dikkat çeken yazılarından.
"Hal Dili”, "Güldeste”, "Hikmet”, "Derviş Bohçası”, "Nasihatler”, "Saâdet Asrı’ndan”, "Tarih”, "Dünya Hali” köşeleri de farklı konularıyla okurların huzurunda.