Semerkand Dergi Sayı: 290 - Şubat 2023
Semerkand Dergisi, Şubat sayısında "Kuş Kalbi” başlıklı ayın konusuyla okuyucusu ile birlikte.
Nejdet Aslan’ın kaleme aldığı yazı, "Cennete birtakım topluluklar girer ki, onların kalpleri kuşların kalpleri gibidir” hadis-i şerifinde ifade buyurulan kuş kalbiyle ilgili.
Yazı, kuşların ürkek ve zayıf canlılar olmasına rağmen nebevî ifadede de geçtiği üzere onların bu özelliklerine farklı bir pencereden bakmamız gerektiğini hatırlatıyor.
Kuşların kalplerinde olduğu gibi insanın da kalbinin ince, zayıf ve ürkek olmasını zarafet, saflık, takva ve teslimiyet gibi manevi meziyetler üzerinden açıklıyor.
Cenâb-ı Hak katında itibar, derece ve kıymet kalbin durumuna bağlı olduğundan kalp inceliği, takva, tevekkül, teslimiyet gibi kalbi ilgilendiren manevi hallerin bu bakımdan mümin için çok önemli olduğunu vurguluyor.
Ayrıca bu ay, ayın konusuna kalp ve kalbin hallerini anlatan ikinci bir yazı daha ekledik;"Şeytan ve Melek Arasında”
İhyau Ulûmi’d-Din’den uyarladığımız bu yazı, kalbin yaratılışı itibari ile hayır ve şer arasında sürekli gidip gelmesiyle ilgili. Yazı, müminin kalbine gelen düşünceleri sürekli kontrol edip hayra yönelmesi ve neticede ilâhî rıza ve muhabbete ulaşması gerektiğinin altını çiziyor.
"Kuşların tevekkülü gibi”, "Günaha ve mâsivaya ürkek”, "Teslimiyet ehli kalpler”, "Kalp hassasiyeti ve takva”, "Kalp inceliğinde zirve olanlar”, "Taştan sert kalpler”, "İçimizde bir mücevher”, "Şeytanın evi”, "Üç kalp”, "Kalbin perdeleri açılınca” başlıkları ile ön plana çıkan ayın konusunda dikkat çeken bazı satırlar şunlar:
"Kalp mana âlemindendir, özellikleri ve halleri (lâtifeleri) manevidir. Kalp inceliği takvadan, katılığı ise inkâr, isyan ve günahtan kaynaklanır. İnsan mana âlemine yaklaştıkça kalbi incelir. Maddeye, nefsin arzularına meylettikçe de kararır ve katılaşır.
(…) İlâhî rıza ve muhabbetullahın yerleştiği kalp bir an bile Cenâb-ı Allah’ın hoşnut olmadığı bir duruma düşmekten çok korkar. İlâhî azameti düşündüğünde ürperir.”
(…) Kalp inceliği veya dinî hassasiyet bir anda hâsıl olmaz. Önce manevi hastalıklardan kurtulması, yabancı unsurlardan ayıklanması, yani mâsivâ tutkusundan kurtulması gerekir. Bu da ancak, bu yolun erlerini takip etmekle olur.
(…) Kalp her yandan kendisine ok atılan bir hedef gibidir. Ona bir ok isabet ettiğinde bundan etkilenir. Kalbe şeytan geldiğinde onu hevâya uymaya çağırır. Melek geldiğinde onu hevâdan çevirir. Kısaca kalp asla kendi halinde boş bırakılmaz.”
Başyazar Muhammed Mübarek Elhüseyni’nin bu ay "Temiz Kalp Temiz Dil” başlıklı yazısında ele aldığı konu, tatlı dil ve güzel söz.
Yumuşak ve güzel sözün etkili bir ilaç olduğunu vurgulayan yazar, aile içi iletişimden alışverişe, komşuluktan arkadaşlığa kadar her iş ve iletişimin tatlı sözle güzelleşeceğine dikkat çekiyor.
Ağızdan çıkan sözlerin kişinin ahlâkıyla yakından ilgili olduğunun altını çiziyor. Ayrıca konuyla ilgili ayet-i kerime ve hadis-i şeriflerden güzel ve tatlı sözün nasıl olacağına dair örnekler veriyor.
Semerkand Dergisi’nde ayrıca Abdülkadir Alioğlu’nun "Tevazu ile Yücelmek”, Cemal Altundaloğlu’nun "Rehbersiz Yol Gidilir mi?”, Nuri Keskin’in "Sana Yetimlerden Soruyorlar”, Ali Yurtgezen’in "Sosyal Fitne”, Abdurrahman Mıhcıoğlu’nun "Yol ve Yolculuk”, Hüseyin Hilmi Arslan’ın "Sorular”, Atilla Pamirli’nin "Kendilik ve Kulluk” başlıklı yazıları da bu ayın dikkat çeken yazılarından.
"Hal Dili”, "Takvim”, "Derviş Bohçası”, "Güldeste”, "Saâdet Asrı’ndan”, "Hikmet”, "Tavan Arası”, "Tarih”, "Dünya Hali”, "Tencere” köşeleri de farklı konularıyla okurların huzurunda.